Doğanın değişmez kanunu hepimiz için geçerli. Hepimiz doğduk, geliştik, okuduk, öğrendik, çalıştık… Ve hepimiz bir andan sonra yaşlı olarak anılacağız. Hukuk düzenimiz, toplumun temel direkleri olan yaşlılarımız için yaşamı kolaylaştıracak kimi düzenlemeler içermekte. Ayrıca kanunlarımız ölümümüzden sonrası için kendi irademizle kimi düzenlemeler yapabilmemize de imkân tanıyor.
Doğduk, Emekledik, Yürüdük, Emekli Olduk
Emekli, görevli bulunduğu işlerde, belirli bir süreye ve yaşa kadar çalıştıktan sonra görevinden ayrılan ve kendisine belirli bir aylık bağlanan kişidir. Emekli olabilmek için gerekli olan çalışma süresi ve yaş sınırı kanunlarla belirlenir.
Ülkemizde yaşayan ve gerekli koşulları yerine getiren her birey, devletin sosyal güvenlik şemsiyesi olan Sosyal Güvenlik Kurumunun güvencesi altındadır. Ayrıca dileyenler, özel sigorta kurumları tarafından oluşturulan bireysel emeklilik sisteminden de yararlanabilmektedirler.
Yine bazı özel ve kamu kuruluşlarının bünyesinde sosyal güvenlik sistemi dışında vakıf, sandık vb. oluşumlar da bulunmaktadır. Sosyal güvenlik sistemine ek olarak bunlar da emeklilik yaşamını kolaylaştıracak olanaklar sağlayabilmektedirler.
Her ne isim altında ve hangi kuruluş tarafından organize edilirse edilsin tüm bu çabaların temel çıkış noktası aynıdır:
• Yaşlı insanımızın çalışma zorunluluğu olmaksızın yaşamını sürdürebilmesini sağlayacak geliri elde etmesi
• Sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanmasının sağlanması
Sosyal Güvenlik Kurumu daha önce farklı çalışma kesimlerine hizmet veren SSK, Emekli Sandığı ve BAĞKUR’un tek çatı altında toplanmış hâlidir.
Yaş 65…
Toplumumuzda 65 yaşa ulaşmış büyüklerimize ayrı bir saygı gösterilir. Devlet de 65 yaşın üzerindeki yurttaşlar için farklı ve yaşamı kolaylaştırıcı bazı düzenlemeleriyle bu saygıya katılmaktadır. İşte yaşlılar için sağlanan imkânlardan bazıları:
• Yaşlı aylığı
• Emlak vergisinden muafiyet
• Ulaşım araçlarında indirim
Farklı kamu kurum ve kuruluşları ile bazı özel kurumların uyguladıkları çeşitli kolaylıklar ve ayrıcalıklar da vardır. Örneğin Devlet Tiyatroları, 65 yaşın üzerindeki izleyicileri, ücretsiz ve protokole ayrılmış koltuklarda ağırlıyor.
Bireysel emeklilik sisteminden emekli olabilmek için en az on yıl prim ödemek ve 56 yaşını doldurmak gerekir. Bu koşulların yerine getirilmesi ile bireysel emeklilik sistemindeki kişi, biriken parasını dilerse toplu olarak alabilir, dilerse kendisine aylık bağlanmasını isteyebilir.
Kimlere 65 Yaş Aylığı Bağlanır?
• 65 yaşını doldurmuş,
• Kendisine kanunen bakmakla yükümlü kimsesi olmayan,
• Sosyal güvenlik kuruluşlarının herhangi birisinden hangi adla olursa olsun gelir veya aylık almayan,
• Nafaka geliri olmayan,
• Başkaca herhangi bir yerden geliri bulunmayan,
• Bu durumunu İl veya İlçe İdare Heyetleri’nden alacağı belgelerle kanıtlayan her Türk vatandaşı düzenli olarak aylık alabilir.
Yaşlılıkta Emlak Vergisinden Muaf Olmak İçin…
• 65 yaşını doldurmuş,
• Türkiye sınırları içinde brüt alanı 200 metrekareyi aşmayan tek meskene sahip olan,
• Hiç geliri olmayan veya emekli aylığından başka geliri olmayan her Türk vatandaşı emlak vergisinden muaftır.
Yaşlılıkta Ulaşım İndiriminden Yararlanmak
Belediyeler toplu taşıma hizmetlerinde yaşlılar için indirim uygulamaya yetkilidirler. Şehir içi ulaşım her belediyenin kendi yetkisinde ve işletmesindedir. Oturduğunuz şehirdeki toplu taşıma hizmetinden ücretsiz veya indirimli yararlanıp yararlanamayacağınızı ilgili belediyeye sorarak öğrenebilirsiniz.
Devlet Demir Yolları, 60 yaşın üzerindekiler için % 20 indirim uygulamaktadır.
Tiyatro, sinema, ulaşım, hava yolu ulaşımı, su tüketimi ve benzeri yüzlerce konuda yaşlılar için sağlanan kolaylık ve indirimleri, mal veya hizmeti satın aldığınız kuruluştan öğrenebilirsiniz.
Huzurevleri Yaşlılar için temel sorunların başında bakımlarının sağlanması, sosyalleşmelerinin sürdürülmesi gelir. Kimsesi olmadığı için bakılamayan veya yakınlarının bakmadığı yaşlıların yanı sıra bakımı sağlansa bile yaşlılık nedeniyle sosyal ortamda bulunması olanaksız hâle gelen yaşlılarımız da bulunmaktadır. Yaşlı yurttaşlarımıza Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, huzurevleri ve rehabilitasyon merkezleri ile hizmet vermektedir.
Huzurevlerinden yararlanabilmek için şu şartlar gerekir:
• 60 yaş ve üzeri yaşlarda olmak.
• Kendi gereksinimlerini karşılamasını engelleyecek bir rahatsızlığı bulunmamak.
• Yeme, içme, banyo, tuvalet ve bunun gibi günlük yaşam etkinliklerini bağımsız olarak yapabilecek durumda olmak.
• Ruh sağlığı yerinde olmak.
• Bulaşıcı hastalığı olmamak.
• Uyuşturucu madde ya da alkol bağımlılığı olmamak.
• Sosyal veya ekonomik yoksunluk içinde bulunmak.
Huzurevi yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezinden yararlanabilmek için ise şu şartlar gerekir:
• 60 yaş ve üzeri yaşlarda olmak.
• Bedensel ve zihinsel gerilemeler nedeniyle özel ilgi, destek ve korunmaya, rehabilitasyona gereksinimi olmak.
• Ruh sağlığı yerinde olmak.
• Bulaşıcı hastalığı olmamak.
• Uyuşturucu madde ya da alkol bağımlısı olmamak.
• Sosyal veya ekonomik yoksunluk içinde bulunmak.
Nereye Başvurabilirim?
Kendinizin ya da bir yakınınızın huzurevinde ikameti için;
• Bulunduğunuz yerdeki huzurevi veya merkez müdürlüklerine,
• Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne,
• Sosyal Hizmet Merkezlerine,
• Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğüne başvurabilirsiniz.
Başvuruda gerekli belgeler şunlardır:
• Dilekçe.
• Vukuatlı nüfus kayıt örneği.
• İkametgâh.
• Gelir durumunu gösterir belge örnekleri.
• Sağlık Kurulu raporu.
• Sosyal çalışmacı tarafından düzenlenen sosyal inceleme raporu.
• İl Müdürlüğünce düzenlenecek yoksulluk belgesi.
Ölünceye Kadar Bana Bakar mısın?
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bir kimsenin bir malın devri karşılığında, ölünceye kadar bakılmasını sağlayan bir hukuki işlemdir. Bu sözleşme ile birine ölünceye kadar bakma yükümlülüğü altına giren kişi, bu hizmetinin karşılığında bakmakla yükümlü olduğu kimsenin ölümü ile sözleşmede kararlaştırılan malın sahibi olur.
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi yazılı şekilde yapılmalıdır.
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile bir taşınmaz malın karşı tarafa devri kararlaştırılmış ise bu sözleşmenin tapu sicil müdürlüklerinde yapılması uygun olur. Tapu sicil müdürlüğünde yapılmamış ise bu durumda noterde yapılan sözleşmenin tapu sicil müdürlüğüne bildirilmesi ve tapu kaydına şerh koydurulması gereklidir. Bu, her iki tarafın haklarını garanti altına alan bir yöntemdir.
Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde; bakılacak kişi, bakma yükümlülüğü altında olan kişinin ailesiyle birlikte yaşar.
Bakma yükümlülüğü altında olan kişi, baktığı kişiye uygun gıda, mesken vermekle, hastalandığında doktor getirmekle ve gereken özeni göstermekle yükümlüdür.
Ölüm Hak, Miras Helal…
Ölen kişinin ilk derece mirasçıları kendi çocuklarıdır. Ayrıca ölenin evlat edindiği kişi, evlilik dışı doğmuş çocuğu, tanıma veya hâkim kararı ile soy bağı kurulmuş olan çocukları da diğer çocukları gibi mirastan aynı oranda pay alır.
Ölen kişinin çocukları yoksa anne babası, anne babası yoksa büyükanne ve büyükbabası mirasta hak sahibi olurlar. Onlar da miras bırakandan önce ölmüşse kardeşleri veya kardeşlerinin çocukları mirasçı sıfatını kazanırlar.
Mirasçı bırakmaksızın ölen kimsenin tüm mirası devlete kalır.
Ölen Kişinin Eşi Varsa…
Bu durumda sağ kalan eş;
• ölenin çocukları ile birlikte mirasçı olursa mirasın dörtte birine,
• ölenin anne babası ile birlikte mirasçı olursa mirasın yarısına,
• ölenin büyükanne ve büyükbabası ile birlikte mirasçı olursa mirasın dörtte üçüne,
• hiçbiri söz konusu değilse mirasın tamamına sahip olur.
Mal Benim Değil mi? İstediğime Bırakırım!
Kanunun öngördüğü mirasçı tablosu ve dağılımına ölenin müdahale etmesi mümkündür. Kişi vasiyetname yaparak mirasçı olmayan kişileri kendine mirasçı yapabileceği gibi kanuni mirasçısı olan bir yakınını da mirasından mahrum edebilir. Ancak bunlarla ilgili de kanunla belirlenmiş bazı sınırlar vardır.
Vasiyetname
15 yaşını doldurmuş ve ayırt etme gücüne sahip herkes vasiyetname yapabilir.
Kanuni mirasçıları olmayan bir kişi vasiyetname ile malvarlığının tamamı üzerinde düzenleme yapabilir. Kanuni mirasçıları var ise sadece onların kanun tarafından saklı payları dışında kalan kısım üzerinde düzenleme yapabilir.
Vasiyetname yapan kişinin;
• çocukları mirasçı ise onlara düşecek payın yarısı,
• anne babası mirasçı ise onlara düşecek payın dörtte biri,
• eşinin, çocuklar veya anne baba ile mirasçı olması hâlinde eşine düşecek payın tamamı, diğer hâllerde eşinin miras payının dörtte üçü kanunun koruması altındadır. Yani vasiyetname, miras sözleşmesi ve benzeri tasarrufta bulunacak kimse yukarıda belirtilen payların dışında kalan malvarlığı için tasarrufta bulunabilir. Vasiyetname ile yeni mirasçı edinebilir veya mirasçıları arasındaki pay dağılımına müdahale edebilir. Ancak bu paylara dokunamaz.
Vasiyetname aşağıdaki şekillerden herhangi biriyle yapılırsa geçerli olur:
• İki tanığın katılımı ile sulh hâkimi, noter veya kanunla yetki verilmiş diğer görevlilerin huzurunda resmî şekilde,
• Yer ve tarih belirtilmesi, miras bırakan tarafından yazılmış ve imzalanmış olması şartıyla el yazısı ile,
• Ölüm tehlikesi, salgın ya da bulaşıcı hastalık, savaş ve doğal afet gibi, vasiyetçinin yazılı vasiyetname düzenleyemeyecek koşullarda bulunması durumunda iki tanık önünde sözlü olarak.
Mirastan Çıkarma
Miras bırakan şu durumlarda mirasçısını mirasından tamamen mahrum edebilir:
• Mirasçı, miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse,
• Mirasçı, miras bırakana veya miras bırakanın ailesinin üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini yerine getirmemişse.
Kaynak: Mehmet Bülent DENİZ – Özel Gereksinim Grupları